7. BİTKİ ISLAHI PROJE PAZARI (BIPP) YAPILDI

7. BİTKİ ISLAHI PROJE PAZARI (BIPP) YAPILDI

Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB), Antalya Teknokent ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) iş birliği ile düzenlenen  7. Bitki Islahı Proje Pazarı (BIPP), 23 Kasım 2023 tarihinde Antalya Growtech Uluslararası Sera, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Ekipmanları Fuarı’nda yapıldı.

Açılış töreninde Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz, ATSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Pakalın ve TÜRKTOB Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Ömer Güler konuşma yaptı.

TÜRKTOB Başkanı Hacı Ömer Güler, açılışta özetle şöyle konuştu:

“7 yıldır meslek kurumları, üniversite ve özel sektör birlikteliğinin en güzel örneğini veriyoruz.

Türkiye’nin çok zengin yerel genetik kaynaklarının değerlendirilerek yeni bitki çeşitlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına, tüketici ve sanayici tercihlerini dikkate alan, kalite odaklı, rekabet gücü yüksek bir tohumculuk sektörünün oluşmasına katkı sunan bu etkinliğimiz sektörümüz adına çok önemli bir işlevi yerine getiriyor.

Hepinizin bildiği gibi, ülkeler sadece tarımda değil her alanda ürettiği bilgi, teknoloji ve yenilikler ölçüsünde söz sahibidirler.

Tarımda da söz sahibi olabilmek için bilgi ve teknoloji üretme mecburiyeti vardır. İstenen düzeyde bilgi ve teknoloji üretebilmek için ise AR-GE çalışmalarına gerekli yatırımlar yapılmalıdır.

Ancak, ülkemizde AR-GE’ye yapılan harcamalar GSYH’nin ne yazık ki %1’i kadardır.

Bu oran G.Kore’de %5, Japonya’da %4, ABD’de %3, OECD ülkelerinde ise ortalama %2.5 ve AB ülkelerinde ortalama %2’dir.

Görüleceği gibi ülkemiz bu alana gerekli bütçeyi henüz ayırabilmiş değildir.

Özellikle iklim değişikliği, kuraklık ve pandeminin yeni gereklilikleri tohumdan ve tohumculuk sektöründen beklenenleri artırmaktadır.

Tarımın tohumla başladığı gerçeğinden de hareketle tohumculuk konusundaki AR-GE çalışmaları en üst seviyeye çıkarılmalıdır.

Tarımın en önemli girdisi olan tohum ve stratejik bir sektör olarak ortaya çıkan tohumculuk sektöründe milli politikaların geliştirilmesi için çalışılmalıdır.

Milli politika demek, en başta milli çeşit demektir.

Sertifikalı tohum üretimimiz 1,3 milyon tonu,  süs bitkileri üretimimiz 2 milyar, fide üretimimiz 5 milyar, meyve ve asma fidanı üretimimiz 300 milyon adedi geçmiştir.

2000 yılında sertifikalı tohum üretimi, bugünkü üretimin 10’da 1’iydi. 

Tohum üretiminin %90’ı, tescil edilen çeşitlerin %77’si özel sektörümüze aittir.

Yerli ve milli üretimimizin, ihtiyacımızı karşılama oranı, stratejik ürünlerde %100’ün üzerinde, diğer ürünlerde ise %100’e çok yakın.

Aynı başarı dış ticarette de yaşandı.

Fidanda ve süs bitkilerinde zaten ihracatımız ithalatımızdan fazlaydı.  2021 sonunda fidanda %415, süs bitkilerinde %300 dış ticaret fazlamız vardı.

Tohumda %10’luk bir açığımız kalmıştı. Onu da 2022 yılında kapattık. Yani tohumda da ilk kez ihracat ithalatı geçti.

Tohumculuk sektörü 2018 yılından itibaren dış ticaret fazlası veren, toplamda ihracatın ithalatı karşılama oranı 2022 yılı sonu itibarıyla tohumda %137, tüm tohumculuk alanına baktığımızda yani fidan ve süs bitkilerini de eklediğimizde %173 olan bir sektör konumuna geldi.

Bugün 121 ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz, fidan ve süs bitkilerini eklediğimizde ülke sayısı 132’ye çıkıyor. bu ülkelerin içinde tohumculukta dünya lideri olan ABD, dünya ikincisi olan Çin, 3.sü olan Fransa da var.

İhracat yapmadığımız Avrupa ülkesi yok. Bununla birlikte Türk cumhuriyetleri, Orta Doğu, Körfez Ülkeleri ve Afrika’ya 2022 yılı sonu itibariyle 386 milyon dolarlık ürün sattık.

2023 yılının ilk 9 ayında ise 2023 yılı ilk 9 ayında, sertifikalı tohum ihracatı 235 milyon dolar, sertifikalı tohum ithalatı 212 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Yine 2023 yılı ilk 9 ayında, 26,5 milyon dolarlık fide fidan ihracatı ve 6,8 milyon dolarlık fide fidan ithalatı yapıldı.

Aynı zaman diliminde 82,2 milyon dolarlık süs bitkileri ihracatı ve 47,3 milyon dolarlık süs bitkileri ithalatı yapılmıştır.

Ama biz artık tohumun kendisini değil, teknolojisini de daha yüksek oranda ihraç etmek istiyoruz.

Türkiye’de 1926 yılında “Buğday Araştırma İstasyonlarının” kuruluşu ile başlayan AR-GE çalışmaları, 1963 yılında Çeşitlerin Tescil ve Sertifikasyonu Hakkında Kanunun çıkması ve çeşit kavramının önem kazanmaya başlamasıyla 1990’dan sonra çok hızlandı.

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) bünyesindeki araştırma enstitüleri ile üniversitelerin de araştırma birimlerinde, çeşitli bitkisel araştırma çalışmaları yürütülmeye devam ediliyor.

AR-GE çalışmaları yüksek teknik bilgi, personel, ekipman, finans ve sabır isteyen, uzun süreli ve riskli bir iştir.

Bütün bu imkânları bir araya getirmek de zordur.

AR-GE yatırımlarının geri dönüş süresinin uzun olması, firmalarımızın genç ve sermaye yapılarının yetersiz olması özel sektörün bu konuya yeteri kadar ilgi göstermesini ve yatırım yapmasını engellemektedir.

Türk tohumculuğunun gelişebilmesi ve istenen seviyeye gelebilmesi kendi marka çeşitlerini geliştirip dünyaya pazarlayabilmesine bağlıdır. Bu nedenle sektörün çeşit geliştirme çalışmalarının desteklenmesi gerekmektedir. Biz Türkiye Tohumcular Birliği olarak hem eğitim ve teknik hem de ekonomik anlamda elimizden geleni yapıyoruz. 

Bu etkinlik de, bu çabalarımızın en güzel örneklerinden biridir. Tüm proje sahipleri sektörümüzün geleceğidir.  Dereceye girsin – girmesin, tüm projeler şimdiden tarım, tohum ve bitki ıslahının taşıyıcı kolonlarına eklenmiştir.”

***

TÜRKTOB Başkanı Hacı Ömer Güler ve BİPP Jüri Üyesi olan Fide Üreticileri Alt Birliği (FİDEBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜRKTOB Yönetim Kurulu Üyesi M. Kayhan Yıldırım yarışmaya katılan projeleri inceledi, proje sahiplerinden bilgi aldı.

Yarışma sonunda ödül töreni yapıldı.
 

Dereceye giren projeler:

1. Çekirdeksiz Hibrit Kapya Biber Islahında Poliploidi ve Androgenesis Tekniklerinin Kullanımı / Büşra Yapıcı / Petektar Tohum

2. Portakal Kabuğu Katkılı Dokusuz Yüzeylerde Yeni Nesil Anti-Patojenik Bitki Islahı Malzemelerinin Geliştirilmesi / Çağlar Sivri / Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi

3. Genetik Biyofortifikasyon ve Markör Destekli İntrogresyon Yöntemiyle Domates Lekeli Solgunluk Virüsü (TSWV) ve Domates Sarı Yaprak Kıvırcıklığı Virüsü’ne (TYLCV) Dayanıklı Yüksek Demir Alım ve Retranskolasyon Etkinliğine Sahip Hibrit Pembe Domates Çeşitlerinin Geliştirilmesi / Özgür Altundaş / Argeto Sebze Tohumları

Mansiyon Ödülü: Tristeza (Ctv) Virüs Hastalığına Dayanıklı Yeni Turunçgil Anaçlarının Geliştirilmesi / Şenay Kurt / Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü